Trojan olarak bilinen ve dilimize “Truva Atı” olarak giren virüsler, bilgisayarınızı uzaktan kumanda etme amacına hizmet ederler. Genel olarak iki ayrı modülden oluştukları söylenebilir. İlk modül, kötü niyetli kullanıcıların bilgisayarınıza uzaktan erişimine ve kontrol sağlamasına izin verirken ikinci modül, hacker ile sizin bilgisayarınız arasında bağlantı sağlayacak bir “açık kapı” yaratır.
Trojan tarzı programlar, siz izin vermedikçe bilgisayarınıza yüklenmez. İnternet ortamında gelen .ini ya da .exe uzantılı dosyalar, bu küçük trojan yazılımlarını barındırıyor olabilir. Bilgisayarınıza özellikle ücretsiz yazılımları kurmadan önce güncel bir tarayıcı programla kontrol etmeyi ihmal etmemelisiniz. Anti virüs yazılımınızı sürekli olarak resmi sitesinden güncellemeli ve bir firewall programı ile bilgisayarınızı koruma altına almalısınız
Server programları çalıştıkları sistemlerde sürekli açık bulunmak zorundadırlar. Sistemin kullanamadığı portlardan (1-65535) birisi sürekli açık durur. Gelen paketler bu porttan alınarak server programınca işleme geçirilir. Genelde trojanlar istisna olmadıkça Windowsun açıklarını kullanırlar. Backorifice çıktığında Bill Gatesin sarfettiği kelimeler gerçekten çok komikti " Back Orifice programını download etmeyin. Bu program zararlı."
Çok doğru ve hiçbir işe yaramayacak bir öğüt. Trojanlar uzun bir zamandır vardı. Değişik amaçlarla kullanılırlardı. Mesela sistemin bilgilerini çalıp trojanı yazana ulaştırmak gibi... Ama son zamanlarda sayıları müthiş bir artış gösterdi. Netbus ve Back Orifice ile başlayan trojan salgını gittikçe yaygınlaştı. Artık trojan yardımı ile birisinin bilgisayarına girip dosyalarını karıştıran herkes kendini hacker zannediyor.
Bu trojanlardan en yaygını netbus oldu. Öyleki trojan deyince Netbus akla gelmeye başladı. O kadarki artık bilgisiz kullanıcılar, birkerelik deneme amacıyla en yakın arkadaşına bile bu trojanı program, oyun vs. diye vermeye başladı. Bir anlık aldıkları zevkten sonra çıkarken unutulan serverlar başkalarının o bilgisayara hükmetmesini sağladı.
Bu şekilde kişiden kişiye müthiş bir hızla yayıldı. Pek çok kişi sadece bir kez aktif olacağını düşünmüştü. Ama böyle bir şey trojan mantığına ters düşerdi.
Neyseki trojanlarında açıkları var. İlk trojanlar kendilerini hiç iyi gizleyememişti
Trojan (Truva atı); iki kısımdan oluşan ve bilgisayarları uzaktan kumanda etme amacıyla yazılmış programlardır.
Bu program sayesinde windows kullanmaya yeni başlayan bir insan bile bilgisayarınızda bir çok yetkiye sahip olabilir. Bu tip programlar genelde kendini hacker sanan insanlar tarafından kullanılıyor ancak gerçek hacker olupta bu trojanları kullanan insanlarda var fakat bu noktada olayın boyutu biraz değişiyor örneğin hackerlar Internetteki trojan bulaşmış tüm bilgisayarları (online olan) kullanarak büyük sitelere D.O.S attack yapıyorlar böylece bu sitelere erişimi uzun bir süre engelleyerek siteleri büyük zarara sokuyorlar.
Bu programların birinci kısmı uzaktaki bilgisayarı kontrol etmeye yararken diger kısmı ise uzaktan yönetilecek bilgisayarla kontrol kısmı arasında bağlantı kurmasını sağlayacak açıklık yaratır.Yani bizim problemimiz trojan programının bilgisayarımızda açık port bırakan kısmıyla ilgilidir.
TROJANLARIN BİLGİSAYARIMIZA BULAŞMASINI ENGELLEMEK
Öncelikle hiç bir trojan siz izin vermediğiniz takdirde sizin bilgisayarınızda çalışmaz yani sizin tanımadığınız kişilerden gelen hiç bir dosyayı almayın böylece trojanlardan kurtulmuş olursunuz. Fakat genelde trojan programları istenilen herhangi bir programın içerisine bulaştırılabildiği için siz farkında olmadan herhangi bir yerden yüklediğiniz program içinde bilgisayarınıza trojan almış olabilirsiniz bunu engellemenin en iyi yolu antivirus programları kullanmaktan geçiyor.
Örneğin AVP programıyla bilgisayarınıza bulaşan hem virusleri hemde trojanları engelleyebilirsiniz. Özet olarak tanımadığınız kişilerden (genelde irc ortamında) herhangi bir dosya almayarak (özellikle sonu .ini ve .exe olarak biten dosyaları) ve de kaliteli bir antivirus programı ve firewall programı kurarak trojan tehlikesini büyük ölçüde atlatmış olursunuz. NOT: Antivirus programları genelde yeni çıkan trojan ve virusleri tanımazlar.Bu yüzden kurduğunuz antivirus programının web sayfasını düzenli olarak ziyaret edip programınızı update etmeyi unutmayın.
BİLGİSAYARDA TROJAN OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK
Bunu anlamanın bir çok yolu var. Örneğin: Bilgisayarımızda Kontrolumuz Dışında Çalışmalar Oluyorsa: Internetteyken siz herhangi bir işlem yapmamanıza rağmen bilgisayarınız bir şeyler yüklemeye devam ediyor, cd kapağınız açılıp kapanıyor, mouseunuzun isteğinizin dışında hareket ediyor, ekranınıza resim veya yazılar geliyorsa.. Yani bilgisayarınızda sizin kontrolünüz dışında herhangi bir olay gerçekleşiyorsa bilgisayranızda trojan vardır diyebiliriz ama yinede bu kesindir diye bir yargı verilemez. Anti Trojan Programı kullanmak: Bir anti trojan programıyla bilgisayarınızı scan ederek bilgisayarımızdaki trojanları bulabiliriz ancak genelde yeni çıkan trojanlar genelde bu tip programlarla bulunamıyor bu yüzden sürekli olarak programı resmi web sayfasından update etmekte yarar var. Bilgisayarımızda başlat (start) tuşundan programlar (programs) oradanda başlangıç (startup) tuşuna bastığımız zaman bilgisayarımızın açılışıyla birlikte çalısan programları görürüz eğer burda bizim kurmadığımız herhangi bir program varsa bu program bir trojan olabilir. Diğer ve en kesin yöntemlerden birisi ise dos moduna geçip komut satırında ntstat -a yazmaktır bu komut sizin bilgisayarınız internette kimlerle hangi porta bağlı olduğunu gösterir eğer bu program bilgisayarınızda çalışmıyorsa herhangi bir problem yok eğer örneğin 0.0.0.0:12345 gibi bir sonuç veriyorsa bilgisayarınızda netbus isimli bir trojan vardır. Bunu nerden anladın diyorsanız trojanlar bilgisayarımıza bağlanmak için bilgisayarımızda ki portları kullanırlar trojanlar arasından netbus ise bilgisayraımıza bağlanmak için 12345 portunu kullanır. Bunun gibi daha birçok port üzerinden çalışan trojanlarla karşılaşmak mümkündür
|